• Sitemizde hiç bir şekilde yasa dışı bahis ve kumar oynatılmamaktadır! Betmatik forum Sitesi, Türkçe dilini kullanan ve Türkiye dışında yaşayan kişileri bilgilendirmek amacıyla düzenlenmektedir. Betmatik forum sitesinde tanıtılan bahis firmaları Türkiye Cumhuriyeti kanunlarınca yasal olmayabilir, Türkiye'de ikamet eden ve paylaştığımız iddaa tahminlerini takip eden kişiler Sportoto bayileri olan; Bilyoner, Nesine, Tuttur, Birebin, Misli ve Oley web sitelerinden bahis yapmalıdır. Digitürk ve D-Smart gibi platformların sahip olduğu telif haklarından ötürü sitemizde yayınlarına yer verilmemektedir.

    Skype : live:.cid.a929326185b46229

Ucuz otomobil için matrah talebi: Tüm modeller yüzde 80'lik dilime girdi

Linux

Member
Ucuz otomobil için matrah talebi: Tüm modeller yüzde 80'lik dilime girdi

Otomobillere ardı ardına gelen zamlarla birlikte Türkiye'de satılan bütün modeller yüzde 80'lik ÖTV dilimine girmiş oldu. OSD Başkanı Cengiz Eroldu, "45-50-80 matrah yapısının amacı aslında hem tüketiciyi korumak hem de yerli sanayicinin rekabetçiliğini gözetmekti. O yapı bozuldu." dedi.

Sıfır otomobillerin hangi ÖTV dilimine gireceğini belirleyen matrah limitleri aracın vergisiz fiyatı üzerinden hesaplanıyor. Kur artışı ve araç bulunulurluğundaki sıkıntılar nedeniyle vergisiz fiyatların yükselmesiyle yüzde 45, 50, 60 ve 70’lik ÖTV dilimlerinde araç kalmadı. Temmuz 2023 itibariyle Türkiye'de satılan bütün modeller yüzde 80'lik ÖTV dilimine girdi.

Bu durumunun yerli üretimin avantajını ortadan kaldırdığını ve ithalatı artırdığını, aynı zamanda düşük gelirli vatandaşların araçlara ulaşımını engellediğini belirten Otomotiv Sanayii Derneği (OSD) Yönetim Kurulu Başkanı Cengiz Eroldu, "45, 50, 60, 70 vergi diliminde yerli üreticilere bir rekabet avantajı sağlayan bir durumdu. Şimdi yerli üreticilerin araçları aslında ithalatçılara göre daha fazla artmış oldu" dedi.

Eroldu, OSD tarafından İstanbul'da düzenlenen basın toplantısında, otomotivin ilk yarı sonuçlarını ve sektördeki güncel gelişmeleri değerlendirdi.

"TÜM MODELLER YÜZDE 80'LİK ÖTV DİLİMİNDE"

Cengiz Eroldu, "Aralık ayında 80 ve üzeri vergi diliminde olan araçlar, pazarın yüzde 65’ini oluşturuyordu. Haziran ayında bu rakam 98’e geldi, temmuz ayında da yüzde 100 oldu, tekrar yapılan zamlarla ve ÖTV matrahlarının değişmemesi sonucunda. Bu tabii 45, 50, 60 vergi diliminde yerli üreticilere bir rekabet avantajı sağlayan bir durumdu. Şimdi yerli üreticilerin araçları aslında ithalatçılara göre daha fazla artmış oldu çünkü 80’lik araçlarda, sene başında 80 olan bir araçta vergi değişimi yok fakat sene başında 50 olan bir araçta 50’den 80’e gittiğiniz zaman bir vergi değişimi de geliyor. Bu da aslında gerçek ihtiyaç sahiplerinin mobiliteye ihtiyaçlarının erişimlerini zorlaştıran bir durum. Yani bütün Türkiye'de satılan bütün araçların yüzde 80’lik ÖTV diliminde olması bence Türk tüketicisinin mobiliteye erişiminde önemli bir sorun." diye konuştu.

Resmi Gazete

"YERLİ PAYI AŞAĞI DOĞRU GİDİYOR"

OSD olarak ÖTV matrah güncellemesi konusunda bir girişimleri olup olmadıkları sorusunu yanıtlayan Eroldu, şu ifadeleri kullandı: "45-50-80 matrah yapısının oluşumunun amacı aslında hem tüketiciyi korumak hem de yerli sanayicinin rekabetçiliğini gözetmekti. O yapı bozuldu. Herkes 80’lik dilime girdi ve yerli ürünlerin payı da aşağı doğru gidiyor gördüğünüz gibi. Ama bu tabii siyasi iradenin ve bakanlıkların vereceği bir karardır. Biz sadece bu durumun altını çizmek istiyoruz. Dar gelirli insanların araçlara erişimi şu anda zorlaştı. Daha önce yüzde 50 ve yüzde 18 KDV ile araç alan vatandaşlarımız şimdi 80 ve artı 20 ile araç almaları lazım. Dolayısıyla bizim bir anlamda bu dar gelirli ve mobilite ihtiyacı olan insanları gözetmemiz gerekiyor. Bunu söylemek istiyoruz."

wA3FYF3qiUCCyVtUb1_MmQ.jpg

"TALEP DEVAM EDECEKTİR"

Mevcut ortamda otomotive olan talebin devam etmesini beklediklerini anlatan Eroldu, "Faiz enflasyon dengesiyle beraber yalnız otomotive değil, bugün dayanıklı tüketimden işte elektrik elektroniğe kadar birçok üründe bu talebin biz yılın ikinci yarısında da devam edeceğini öngörüyoruz. Eğer bu şekilde devam edeceksek yani faizler enflasyonun altında kalacaksa. Bir de tabii enflasyon beklentisiyle de alakalı bir şey var. Şimdi sokaktaki vatandaşlarımız enflasyonun artmaya devam edeceğini düşünüyorlarsa genel algı oysa o zaman mal alma saikı ön plana çıkıyor. Ama biz ne zaman ki insanları enflasyonun düşme eğilimine gideceğine ikna edebiliriz? Ki şu anda yeni ekonomik program tam açıklanmadı. Açıklandığı zaman eğer bu şey yaratılırsa enflasyonun düşme eğilimine doğru gideceği o zaman bu talepte de farklı bir yön görebiliriz. Ama bugünkü bildiğimiz ve gördüğümüz ortamın devamı halinde bu talep gene devam edecektir diye düşünüyorum." ifadelerini kullandı.

QeZTLlYAN0y4YZtLovHxXA.jpg

"PAZAR 1 MİLYON ÜSTÜ GÖRÜNÜYOR" Bu yıl pazarın 1 milyon adet seviyesine doğru gittiğini belirten Eroldu, "Şimdi aslında şöyle bir şey var. Mayısa kadar olan tempoyu sürüklersek, bir milyonun üzerine gidiyor çok rahatlıkla. Yine herhalde 1 milyon arttı demek lazım pazara, yani şu andaki trend onu gösteriyor. Yani nerede durur, nereye gider kestirmek zor. Ama zaten temmuz ayı sonunda 650’ye gelmiş olacağız ki Türkiye pazarı hepimiz biliyoruz senenin özellikle son döneminde kuvvetli olur. Yani artık temmuzda 650 bin adet olduktan sonra sene sonunda 750 bin adet olmaz bu pazar." diye konuştu.

"ÇİP SORUNU DEVAM EDİYOR" Yerli üreticilerde şu andaki en kritik problemleri sıralayan Eroldu, "Aslında çiple ilgili sorunlarımız devam ediyor. O aşılamadı. Şu anda bizi en çok zorlayan, verimsiz üretimlere yol açan konu, hâlâ çip ağırlıklı malzeme bulunurluğu. Malzeme temininde sorunlarımız devam ediyor maalesef." değerlendirmesinde bulundu.

"PAZARDAKİ RAKAMLAR GEÇİCİ DEĞİL, KALICI" Pazardaki rakamların önceki aylardan sarkan teslimatlardan çok etkilenmediğini ve kalıcı rakamlar olduğunu vurgulayan Eroldu, sözlerini şöyle tamamladı: "Teslimatlar anlamında ise şimdi şunu söyleyebilirim, çok marka olduğu için her markada nasıl bir pozisyon var onu söylemek çok zor. Avrupa'da yılın ilk 6 ayında çok ciddi bir lojistik sorunu yaşandı. Fabrikalarda üretilen araçlar sahalarda kaldı, pazarlara taşınamadı. Bu yalnızca gemi nakliyesi değil, kamyon nakliyesi ile ilgili çok ciddi sorunlar oldu. Hatta Ukrayna-Rusya savaşında herkes anladı ki TIR şoförlerinin büyük kısmı Ukraynalıymış. Hakikaten bu teslimatlarda aslında bitmiş araçları müşteriye ulaştıramadılar. Şimdi oranın bir miktar iyileştiğini görüyoruz. Onun için de Türkiye'ye gelen ithal araç sayısında bu aylar itibarıyla baktığımız zaman bir artış var. Bu tabii lojistik problemlerinin parça parça çözülmesiyle alakalı. Bekleyen araç muhakkak vardır ama kuvvetli bir talep var. O açıdan bunlar geçici rakamlar değil."
 
Üst